"Kulak Burun Boğaz Camiasına Büyük Hizmet"
Saygıdeğer Meslektaşım,
Yeni Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından tüm hekimlerimiz sistemden kaynaklanan sorunlara ek olarak kişisel kusur sayılabilecek malpraktisten ve bu durumun yaratacağı adli sonuçlardan kendini korumaya çalışır hale gelmiştir. Bu arayış kapsamında ilk akla gelen çözüm ise tıbbi müdahaleler öncesinde “hastalardan aydınlatılmış onam alma” alınmasıdır.
Ancak yasa koyucu bu aşamada bir standardizasyon ortaya koymamış, bu durum oldukça belirsiz bir süreç yaratmıştır. Hazırlanan formların, “asgari olarak neleri içereceği ve nasıl dizayn edileceği ve hekimi ne kadar koruyacağı” da ne yazık ki belli değildir. Bazı hekim ve kurumlar, kısa birkaç cümle ile onam almayı tercih ederken; diğer bazıları ise, bir kitap hacminde bilgi içeren onam formları hazırlamış durumdadırlar.
Şunu vurgulamakta yarar var: bizler hem aydınlatmak, hem onam almak; hem de aydınlatmayı eksiksiz olarak yaptığımızı ve hukuken geçerli bir onam aldığımızı belgelemek zorundayız. Dolayısıyla hazırlayacağımız formlar bu üç ihtiyacı karşılar mahiyette olmalıdır. Tüm bu bilgiler ışığında, 2008 yılında, o dönemin dernek başkanı öncülüğünde Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı tarafından hazırlanmış olan ve dernek web sitesinde uzun yıllar boyunca kulak burun boğaz camiasının ihtiyacını karşılamış olan 15 adet onam formu, tarafımızca revize edilmiş, eksik ameliyatlar da eklenmiş ve 43 adet olarak camiamızın kullanımına sunulmuştur. Ulusal Derneğimiz’in web sitesinden temin edilebilir (http://www.kbb.org.tr/
Bu formları hazırlarken ilk amacımız “kendimizi korumak” oldu. Bizleri zor durumda bıraktığını yıllar içerisinde fark ettiğimiz çeşitli konuları özellikle ve defalarca vurgulamaya çalıştık. Bunlar, 1) Ameliyatın asistan tarafından (uzman gözetiminde) yapılabileceği, 2) Anestezi alınan her cerrahide ölüm riskinin mevcut olduğu, 3) Hasta fotoğraf ve filmlerinin eğitim amaçlı olarak kullanılabileceği, 4) Uygulanan tedavinin iyileştirme garantisi olmadığı ve mevcut durumun daha da kötüleşmesinin ihtimal dahilinde olduğu, 5) Ameliyat esnasında gerekli görülenden farklı bir tedavi uygulanabileceği ya da trakeotomi açılabileceği, 6) Çocuk hastalarda her iki ebeveynin imzasının gerekliliği, 7) Onam formunun her sayfasının imzalanması gerekliliği. Mutlaka gözümüzden kaçan hususlar olmuştur. Bunların tarafımıza iletilmesi halinde en kısa sürede revizyonun yapılacağını, bu şekilde uzun yıllar beraberce kullanabileceğimiz bir kaynağa ulaşacağımızı umuyorum.
Tüm camiamıza çok faydalı olacağına inandığım bu formların hazırlanma aşamasında yardımlarını esirgemeyen kliniğimiz uzman ve eğitim görevlisi arkadaşlarıma teşekkür ederim. Ayrıca bu zor görevi organize ederek, formların sizlere ulaşımına aracılık eden Doç.Dr. Murat Songu’ya ve bu çalışmanın camiamıza mal olmasını sağlayan saygıdeğer hocamız Prof.Dr. Metin Önerci’ye şükranlarımı sunarım.
Doç.Dr. Kazım Önal,
İzmir KÇÜ, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği
İdari Sorumlusu
0 Yorumlar